İç Kontrolün Tarihçesi
24 Mart 2020


İç Kontrolün Tarihçesi
İç kontrolün gündeme gelişi 1970’lerin ortalarında Amerika’da Watergate savcısının
konuya dikkat çekmesi ile olmuştur. Watergate araştırmalarının sonucunda 1977’de ana
teması iç kontrol olan “Yabancı Yolsuzluk Kanunu” (Foreign Corrupt Practices Act)
yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun, 1980’lerin başındaki kontrol ortamı ve iç kontrol süreci
üzerinde artan ilginin temelini oluşturmuştur. Daha sonra, 1985 yılında Hileli Mali Raporlama
ile ilgili Treadway Komisyonu olarak da bilinen Ulusal Komisyon kurulmuş ve Komisyon
tarafından Hileli Mali Raporlama konusunda bir rapor yayımlanmıştır. Bu raporda kontrol
ortamı ile davranış ve yetki standartlarına vurgu yapılmış, iç kontrol kavramı için ortak bir
anlayış ve kapsayıcı bir çerçeve oluşturulması ihtiyacı ile destekleyici kurumlara çağrıda
bulunulmuştur. Komisyonun bu çağrısı sonucunda Destekleyici Kurumlar Komitesi COSO
oluşturulmuştur. COSO mevcut kaynaklardaki iç kontrol ile ilgili eğilimleri birleştirerek
etkinliğin değerlendirilmesi için geniş kapsamlı ve pratik kriterler geliştirmiştir. 1992’de
yayımladığı “İç Kontrol – Bütünleşik Çerçeve” sonraki yıllarda özel sektör ve kamu
sektöründe yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.



Avrupa Birliği, kamu iç mali kontrol alanında COSO’nun standartlarını benimsemiştir.
Avrupa Komisyonu’nun yayımladığı “Kamu İç Mali Yönetimi” belgesinde (Public Internal
Financial Control) açıkça belirtildiği gibi AB kamu kurumlarında Kamu İç Mali Kontrolünün
geliştirilmesinde kullanılan uluslararası standartlar; “Kamu Sektöründe İç Kontrolün
Geliştirilmesi için INTOSAI Rehberi” ve “Avrupa’da İç Denetim Hakkında ECIIA Pozisyon
Belgesi”dir. Avrupa Sayıştaylar Birliği INTOSAI rehberinin giriş kısmında metodolojinin
COSO “İç Kontrol Standartları Çerçevesi”nin gözden geçirilmiş hali olduğu belirtilmektedir.
ECIIA, Avrupa Birliği İç Denetçiler Derneği olmakla birlikte bu dernek Amerikanın İç
Denetçiler Derneği IIA ile yakından bağlantılıdır. IIA, COSO’yu oluşturan destekleyici
kurumlardan biridir.
Avrupa Birliği ile yapılan müzakereler çerçevesinde, mali sistemimizin AB
uygulamaları ile uyumunun sağlanması söz konusudur. Mevzuatımız da bu kapsamda
COSO’nun iç kontrol standartlarına uygun biçimde oluşturulmuştur.